Göz kapağı estetiği, diğer adıyla blefaroplasti, yaşlanma ve genetik faktörler nedeniyle oluşan göz kapağı sarkmalarını gidermek ve görüş alanını iyileştirmek için uygulanan bir cerrahi işlemdir. Bu ameliyat sayesinde daha genç ve dinç bir görünüm elde edilir.
Göz Kapağı Estetiği (Blefaroplasti) Nedir?
Blefaroplasti, alt ve üst göz kapağındaki fazla deri, yağ ve kas dokusunun alınması ile göz kapağının daha sıkı ve estetik bir görünüme kavuşturulmasını sağlayan bir cerrahi işlemdir. Görüş alanını iyileştirir ve yüzdeki yorgun ifadeyi ortadan kaldırır.
Tıbbi anlamda Blefaroplasti olarak andığımız ancak yaygın olarak göz kapağı estetiği olarak bilinen bu ameliyatı hem alt hem de üst göz kapağına yapmaktayız. Göz kapağı estetiği yaşın ilerlemesi nedeniyle alt ve üst göz kapağında biriken yağların oluşturduğu torbaları aldığımız cerrahi işlemdir. Bu operasyon sonrasında kişi daha iyi bir görüş açısına sahip olmakta, aynı zamanda da eski halinden daha genç bir görünüme kavuşmaktadır. – Prof. Dr. Esin Yalçınkaya
Göz kapağı sarkması genellikle yaşlanmaya bağlı olarak deri elastikiyetinin azalması, genetik yatkınlık, göz kapağını destekleyen kasların zayıflaması ve yağ dokusu birikimi gibi nedenlerle ortaya çıkar. Bu durum hem estetik kaygılara yol açabilir hem de görüş alanını daraltarak günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Göz kapağı estetiği, özellikle 35 yaş üstü bireyler için önerilse de, genetik olarak göz kapağı düşüklüğü olan daha genç kişiler için de uygun bir seçenektir. Belirgin sarkma, torbalanma, görüş alanında daralma veya yorgun bir yüz ifadesine sahip olanlar bu ameliyat için ideal adaylardır. Göz kapağı düşüklüğünü anlamak için aynaya bakarak kapağın dış köşeye doğru sarkıp sarkmadığını, katlanma çizgisinin belirginliğini ve göz çevresindeki deri fazlalığını gözlemlemek yeterlidir.
Göz kapağı estetiği (blefaroplasti), lokal ya da genel anestezi altında yapılır ve yaklaşık 30-50 dakika sürer. Üst ve alt göz kapaklarında fazla deri ve yağ dokusu alınarak daha genç ve dinç bir görünüm elde edilir. Kesiler doğal katlanma çizgilerinden yapıldığından, iyileşme sonrası izler genellikle fark edilmez. Ameliyattan 2-3 hafta önce kan sulandırıcı ilaçlar, alkol, tütün ürünleri ve kanamaya neden olabilecek bitkisel çaylardan uzak durulmalıdır. Bu kurallara uyulmaması, ameliyat sırasında kanama riskini artırabilir ve iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir. Ameliyat sonrası ilk günlerde hafif şişlik ve morluklar normaldir ve genellikle 1-2 hafta içinde tamamen iyileşme sağlanır. İyileşme sürecinde gözleri ovuşturmaktan kaçınmak, ağır egzersizlerden uzak durmak ve güneş ışınlarına karşı koruyucu önlemler almak önemlidir.