Otoskleroz nedir sorusuna verilebilecek en net cevap, orta ve iç kulakta anormal kemik yapısı sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Yeni kemik oluşumu, sesin asıl işitme organı olan iç kulağa iletimini engeller ve burada da işitme kaybı meydana gelir.
Otoskleroz hastalığı nedeniyle hareketi kısıtlanan üzengi kemiği çıkartılarak yerine ses dalgalarını iç kulağa iletecek bir protezin konulduğu ameliyatları Stapedektomi ameliyatlarıdır. Stapedektomi ameliyatları lokal ya da genel anestezi ile yapılır. Hastaların büyük çoğunluğunda iletim tipi işitme kaybı tamama yakın oranda düzeltilebilmekte ve %90-95 oranında başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Otoskleroz Ameliyatı Nasıl Yapılır?
Otoskleroz ameliyatını, çok hafif iletim tipi işitme kaybı olan veya iç kulak işitme organlarının ciddi zarar gördüğü ileri derecede sinir tipi işitme kaybı olan hastalara önermemekteyiz. Bunlar dışında tüm otoskleroz hastalarında ameliyata engel olacak ciddi bir tıbbi problem olmadıkça otoskleroz ameliyatı önerilir.
Hastalar ameliyattan sonra birkaç gün baş dönmesi yaşayabilir. Ameliyattan sonra dış kulak kanalına yerleştirilen cerrahi süngerler 7 ila 10 günde alınmakta ve hastalar bu sürecin ardından normal hayatlarına dönebilmektedirler.
Uygun cerrahi ekipman ve cerrahi tekniklerle yapılan otoskleroz ameliyatının riskleri oldukça az olmakla birlikte orta kulak problemlerine yönelik olarak yapılan her ameliyatta yaklaşık %1 oranında işitme kaybı riski bulunmaktadır.
Nadiren gelişen semptomlarla birlikte kulak zarında delik oluşması, yüz sinirlerinin zedelenmesi, kulakta enfeksiyon oluşması, pistonun erken dönemde yerinden çıkması gibi komplikasyonlar izlenebilir.
Otoskleroz Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Muayene olmaya gelen hastaların çoğunda tek taraflı ya da iki taraflı işitme kaybı vardır. İşitme kaybı yavaş gelişir, hasta başlarda sadece hafif sesleri (fısıltı gibi) işitemediğini ifade eder. Hastaların birçoğu gürültülü ortamlarda karşılıklı konuşma seslerini daha iyi duyduğunu belirtir. İkincil olarak en sık gelen yakınma da hastalıklı kulakta olan çınlamadır. Nadiren de baş dönmesi ve hafif dengesizlik yakınmaları olabilir.
Otosklerozun Tanısı Nasıl Konur?
Otoskleroz hastaları bir Kulak Burun Boğaz kliniğinde muayene ve tedavi olmalıdır. Kulak zarları genellikle normal görünümde olan hastalara ‘Diapozon’ adı verilen bir muayene aleti veya ‘odyometri’ adı verilen bir cihazla sesten yalıtılmış kabinlerde yapılan işitme ölçümleri sayesinde tanı konur. ‘Odyogram’ adı verilen bir işitme ölçüm sonucu ile hastanın ameliyatla düzelecek safhaya gelip gelmediği değerlendirilir.
Diapozon Odyogram
Otoskleroz ameliyatı öncesinde yapılan tüm muayene ve tanısal incelemelere karşın, iletim tipi işitme kaybı olan hastalarda kesin tanı ameliyat sonrasında konur. Otoskleroz ön tanısı ile ameliyata alınan hastaların bir kısmında orta kulak muayenesinde işitme kaybına neden olan otoskleroz dışında bir kulak rahatsızlığı da ortaya çıkabilir. Böyle durumlarda işitme de ameliyatla sağlanacak düzelmeler daha düşük seviyede olabilir, hatta işitme kaybının ameliyatla düzeltilmesi dahi mümkün olmayabilir.
Otoskleroz Ameliyatının Riskleri Nelerdir?
Otoskleroz ameliyatının riskleri kişiden kişiye göre değişmekle birlikte oldukça nadir komplikasyonları vardır. Oluşabilecek komplikasyonlar ise şöyle sıralanabilir:
- Dilde tat değişiklikleri
- Kulak zarında delik oluşması
- İşitme de düzelme olamaması
- İşitme kaybının daha kötüye gitmesi
- Yüz felci (Genellikle geçici bir komplikasyondur.)
- Orta kulakta iltihap gelişmesi
- Beyin zarı iltihabı (Menenjit)
-
Otoskleroz Ameliyatından Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Ameliyat sonrasına takiben birkaç gün baş dönmesi hissedilebilir.
- Dilin tat duyusunda birkaç hafta süre bozukluk olabilir.
- Duş alırken kulağa su kaçırılmaması gerekir.
- Burun temizleme, yüzme ve uçak yolculuğu birkaç hafta süre için yasaklanır.
- Kulak kanalı özel bir tamponla kapatılacağı için çıkartılana kadar işitme de aksamalar olur.
Otoskleroz ameliyatı ile ilgili tüm detayları öğrenmek için sizleri ofisimizde kahve içmeye bekliyoruz.