Göz altı problemleri her yaştan insanın problemi olabilmektedir. Göz altı problemlerini morluk, şişlik, çökük göz altı, koyu halkalar ve daha birçok şekilde sayabiliriz. Bu problemler genetik kaynaklı olabildiği gibi kötü beslenme alışkanlıkları, alerjik reaksiyonlar, alkollü içecek tüketimi, yetersiz uyku veya sigara kullanımını da göz altı problemlerini arttırabilmektedir.
Göz çevresi septum adı verdiğimiz özel bir yağ dokusuna sahiptir. Gözümüzün konumunu koruyan bu dokuda zamanla genetik sebeplerle veya yaşın ilerlemesi dolayısıyla değişimler meydana gelebilir. Bu değişimler yüzün genç görünümünü engellemekte ve kişiyi de oldukça rahatsız etmektedir. Göz altımızda oluşan torbalanmaların nedenlerinden biri yaşın ilerlemesiyle göz altındaki derinin incelmesi ve yağ dokusunun dışarıya itilmesidir. Bunun yanında yaşın ilerlemesiyle ilişkili olmayan ve yalnızca kişinin yapısı gereği de genç yaşta dahi göz altı torbalanmaları görülebilmektedir.
Torbalanmanın yanı sıra yaygın şikayetlerden biri de göz altlarının içeri doğru çökmesidir. Bu çökmenin her ne kadar asıl nedeni genetik dahi olsa yaşın ilerlemesiyle de bu problem iyice göz önüne çıkmaktadır. Yalnız bu duruma sadece yaşın ilerlemesi neden olmamaktadır. Bunun altında yatan neden daha çok yılların geçmesiyle kemik dokusunda oluşan kayıplardır. Yüzümüzdeki kemikler de yaşın ilerlemesiyle diğer kemiklere ayak uydurarak geriye doğru çekilmektedir. Bu da göz altımızda çökük bir görüntü, çukurluk oluşmasına neden olmaktadır. Aslında oluşan çöküklük çok ufak, milimetre ile ifade edebileceğimiz boyuttadır. Ancak yılların yıpratmasıyla artık göz altı ışığı eskisi gibi yansıtmaz ve göz altındaki morluk ve koyulukla daha derinleşir.
Gözaltı Işık Dolgusu Nedir?
Cilde parlak ve canlı görünümünü vücudumuzda bulunan hyalüronik asit vermektedir. Hyalüronik asit yoğun su tutma özelliğine sahiptir ve cildimizin diri ve nemli görünmesini sağlar. Cildimizdeki hyalüronik asidin azalması ile eski parlak ve canlı görüntü kaybolmaktadır. Yaşımız ilerledikçe cildimizdeki hyalüronik asit kendiliğinden azalmaya başlar. İşte göz altı ışık dolgusu ile cildin eski parlak ve canlı görünümünü kazandırmaya çalışmaktayız.
Göz altı ışık dolgusu, hyalüronik asidin bir formunu içeren ve yalnızca alt göz kapağı problemleri için uyguladığımız bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi yöntemiyle yorgunluk, sağlıksız beslenme ve uyku düzensizliği sebebiyle oluşan göz altı sorunlarını mümkün mertebe düzeltmekteyiz. Işık dolgusunu göz altına doldurmakta ve böylece göz çevresini gençleştirerek şişliklerin, morlukların ve koyu halkaların belirgin görünümünü azaltmaktayız.
Göz Altı Işık Dolgusu Aktif Maddesi Nedir?
Göz altına uyguladığımız ışık dolgusunun aktif maddesi hyalüronik asittir. Hyalüronik asidi yalnızca göz altına değil yüzde farklı bölgelere de uygulamaktayız. Ancak göz altına uyguladığımız ışık dolgusunda var olan hyalüronik asidin yapısı değiştirilmiştir. Bu ışık dolgusunda yer alan hyalüronik asidin çapraz bağları değiştirildiği için uyguladığımız alana homojen bir halde yayılmaktadır. Eşit şekilde göz altına yayılan hyalüronik asit göz altının eski halinden dahi iyi hale gelmesini sağlamaktadır.
Yüze Yapılan Dolgu Maddeleri Göze Enjekte Edilir Mi?
Yüze yaptığımız dolgunun içeriği ile göz altına yaptığımız dolgunun içeriği farklıdır. Bunun nedeni de gözümüzün altındaki deri ince ve hassasken yüzümüzün diğer kısımlarının daha az hassas olmasıdır. Yüzün diğer kısımlarına uyguladığımız dolgu maddesi farklı olduğu için bu dolgunun göz altına uygulanması halinde bazı komplikasyonlar oluşabilecektir. En sık rastladığımız komplikasyonlar cilt yüzeyinde yumru ya da topak oluşmasıdır.
Önceki yıllarda göz altına ayrı olarak uygulayacağımız bir dolgu olmadığı için yüze uyguladığımız dolgu maddesini göz altlarına da uygulamaktaydık. Bu da bahsettiğimiz komplikasyonların oluşmasına neden olmaktaydı. Hastayı mutsuz eden bu komplikasyonlar nedeniyle ışık dolgusu geliştirilmiştir. Herhangi bir sorun oluşmadan ve yan etkisi olmadan göz altına ışık dolgusu uygulamaktayız.
Göz Altı Işık Dolgusu İşlem Aşamaları Nelerdir?
Göz ışık dolgusu işlemini şu sırayla gerçekleştirmekteyiz:
- İlk olarak işlem yapacağımız göz altlarını antiseptik solüsyon ile temizliyoruz. Her müdahale de olduğu gibi ışık dolgusu işleminde de cildin mikrop kapmasını önlememiz gerekir.
- Daha sonra müdahale sırasında hastanın acı hissinin engellenmesi için temizlediğimiz bölgeye lokal anestezi yapıyoruz. Bu sayede hasta hiçbir ağrı çekmeden işlemi tamamlamaktayız.
- Hastanın göz altına yapılan herhangi bir işlemi hissetmediğini teyit ettikten sonra kapalı uçlu kanül ile dolgu enjeksiyonuna başlıyoruz. Böylece göz altı bölgesinde hacim artışı sağlanmaktadır. Burada önemli bir nokta vardır: Kanama ve morluk olabileceği için dolgu işlemini asla iğne ile yapılmaması gerekir. Böyle bir durumun bilincinde iseniz mutlaka işlemin gerçekleşmesine engel olmalısınız.
- Dolgu işlemini yapmamızın ardından göz altında dolgunun etkisi hemen görülmeye başlanacaktır. Yalnız tam manasıyla dolgunun etkisinin üç hafta sonra gözükeceğini belirtmemiz gerekir.
Göz altına ışık dolgusunun nasıl yapılacağından bahsettikten sonra kimlere yapılamayacağından da bahsetmemiz gerekecektir. Buna göre şu kişilere ışık dolgusu uygulamamız mümkün değildir:
- Yan etkisi olmasa da gebelere ve emziren annelere ışık dolgusu yapmamız söz konusu değildir.
- İğne ile uygulama yapmadığımız için morluk ya da şişlik dahi oluşmayacağını bilsek de yine de -mutlaka gerekli değilse- 12 yaşını doldurmamış çocuklara ışık dolgusu yapmamız mümkün değildir.
- Hemofili hastalarına, yani kan pıhtılaşması sorunu yaşayan kişilere, uygulama her ne kadar kanlı olmasa da kanama olabileceği için ışık dolgusu yapmayı tercih etmemekteyiz.
- Yine Behçet hastalığı, SLE, Hashimoto tiroiditi gibi bağışıklık sistemiyle alakalı hastalıkların aktif olarak görüldüğü zamanlarda ışık dolgusu yapmamaktayız.
- Her şeyden evvel uygulayacağımız dolgu maddesine alerjisi olan hastalarımıza asla ışık dolgusu yapmamaktayız.
Göz Altı Işık Dolgusu İyileşme Süreci
Göz altı ışık dolgusu neredeyse 15 dakika süren bir işlemdir ve uygulamamızdan sonra hastanın günlük hayatına dönmesinde hiçbir sakınca yoktur. Dolayısıyla aslında herhangi bir iyileşme sürecinin olmadığını söylememiz gerekir. Şayet yaptığımız işlemde nadir de olsa olası bir sorun oluşması haricinde ciltte herhangi bir hasar oluşmadığı için hastanın iyileşme süreci de söz konusu olmamaktadır.
Göz altı ışık dolgusu işlemi sırasında hastaya herhangi bir zarar gelmese de işlemden önce dikkat edilmesi gerekenlere önem verilmediğinde bazı komplikasyonlar oluşabilir. Bu nedenle aşağıda sayılanlara işlemden önce dikkat etmek gerekir:
- Öncelikle işlem öncesinde bize hala kullandığınız ilaçları bildirmeniz gerekir. Bunun haricinde ağrı kesici, Aspirin ve kan sulandırıcı ilaçları kullanmayı uygulamadan en az 2 hafta önce kesmeniz gerekir.
- Yine işlemden önce tüketilmiş olunan gıdaları veya gıda desteklerini bizlere söylemeniz gerekmektedir. Kanın pıhtılaşmasını engelleyen ekinezya, gingko, E vitamini, C vitamini, ginseng, balık yağı, yeşil çay ve sarımsak gibi besinleri uygulamadan en az 2 hafta önce tüketmeyi kesmelisiniz. Şayet aksi halde uygulama sırasında morluk ya da kanama oluşabilecektir.
- Uygulamadan en az 3 gün önce alkol kullanımını kesmelisiniz.
- Son olarak göz çevresinde aktif bir uçuk varsa göz altı dolgusu yapmamız mümkün değildir. Bunun yanında eğer uçuk sık tekrarlıyorsa o anda göz çevresinde uçuk olmasa dahi bu rahatsızlığınızı bizimle paylaşmanız gerekmektedir.
Göz Altı Işık Dolgusu Kalıcı Mıdır?
Göz altı dolgusunun kalıcı olduğunu söylememiz mümkün değildir. Şayet etkisi 1 veya 1,5 yıl sürmektedir. Dolayısıyla kalıcılığı ancak 1-1,5 yıldır. Bu kadar uzun süre ışık dolgusunun kalabilmesinin nedeni mimiklerimizin göz altına etki etmemesidir. Yalnız kalıcılık konusunda düzenli olarak ışık dolgusu yaptığımız kişilerde dolgunun kalıcılığının daha uzun süre devam ettiğini gözlemlediğimizi söyleyebiliriz. Göz altı ışık dolgusu ve diğer estetik işlemlerimiz ile ilgili Çankaya, Ankara’da bulunan merkezimizde sizleri misafir etmekten mutluluk duyarız.